-
1 yıllık
годи́чный ежего́дный* * *1. озвонч. -ğı1) годи́чный, годово́й; ежего́дныйyıllık gelir — годово́й дохо́д
yıllık toplantı — годи́чное собра́ние
2) ( в сочетании с предыдущим словом обозначает промежуток времени)...годи́чный;...ле́тнийbeş yıllık şoför kursu — пятигоди́чный ку́рс обуче́ния шофёров
on yıllık şarap — вино́ десятиле́тней вы́держки
yüz yıllık meşe — столе́тний дуб
3) годова́лый2. озвонч. -ğıyıllık kuzu — годова́лый ягнёнок
1) ежего́дникyıllık dergi — журна́л-ежего́дник
2) годова́я пла́таbu evin yıllığı bir milyon liradır — годова́я пла́та за э́тот дом - оди́н миллио́н лир
•• -
2 kırk yıllık
да́вний, ста́рыйkırk yıllık bir ahvap — да́вний друг, ста́рый прия́тель
-
3 kontrat
контра́кт (м)* * *контра́кт, соглаше́ние, пи́сьменный догово́рkontrat yapmak — заключа́ть контра́кт
bir yıllık kontrat — годи́чный контра́кт
-
4 beş
пять* * *1.beşimiz — пя́теро из нас, мы впятеро́м
beş kere iki on eder — пять умно́жить на два бу́дет деся́ть
beş saat — пять часо́в ( отрезок времени)
beşten üç çıktı iki kaldı — от пяти́ отня́ть три бу́дет два
beş üç daha sekiz eder — к пяти́ приба́вить три бу́дет во́семь
beş vakit namaz — нама́з, соверша́емый пять раз в день в определённое вре́мя
saat beş — пять часо́в ( пункт во времени)
saat beşte — в пять часо́в
2.yüzde beş (% 5) — пять проце́нтов (5%)
beş..li, beş..lik — пяти́..
beş yıllık — пятиле́тний
••- beş paralık
- beş paralık etmek
- beş paralık olmak
См. также в других словарях:
yıllık — sf., ğı 1) Yapımından veya doğumundan başlayarak üzerinden bir yıl geçmiş olan O gün yıllık hesapları getirmişlerdi. F. R. Atay 2) Bir yıl için, senelik, senevi Evi yıllık tuttular. 3) Yılda bir yapılan Kuruluşun yıllık toplantısı. 4) is. Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıllık ortalama — is. Bir yılın verilerine göre hesaplanan ortalama … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAVLÎ — Bir yıllık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez — öyle zaman olur ki bir aylık kazanç insanı bir yıl geçindirir, öyle zaman da olur ki bir yıllık kazanç bir ay geçindirmeye yetmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoğurt otu — is., bit. b. Kök boyasıgillerden, çiçekli dal uçlarında sütü kestirmekte kullanılan maya bulunan, bir yıllık veya çok yıllık otsu bitki, çobansüzgeci (Galium) … Çağatay Osmanlı Sözlük
hıyar — 1. is., huk., esk., Ar. ḫiyār Bir şeyi seçmekte veya yapıp yapmamakta özgürlük Birleşik Sözler hakkıhıyar 2. is., bit. b., Far. ḫiyār 1) Kabakgillerden, uzun, iri meyveli, sürüngen, bir yıllık otsu bir bitki (Cucumis sativus) 2) bit. b. Bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şamama — is., bit. b., Ar. şemāme 1) Güzel kokulu bir tür küçük kavun 2) Kavuna benzer bir yıllık otsu ve sürüngen bir bitki (Cucumis dudaim) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller şamama gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
fesleğen — is., bit. b., Rum. Ballıbabagillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, yaprakları güzel kokulu, beyaz veya pembe çiçekli, bir yıllık ve otsu bir süs bitkisi, reyhan (Ocimum basilicum) Birleşik Sözler yaban fesleğeni yer fesleğeni … Çağatay Osmanlı Sözlük
hardal — is., bit. b., Ar. ḫardal 1) Turpgillerden, 100 150 cm yükseklikte, sarı çiçekli, deriyi yakıcı nitelikte olan ve tohumu hekimlikte kullanılan, tadı acı ve bir yıllık bir bitki (Brassica nigra) 2) Bu tohumun toz durumuna getirilmiş veya sirke ile… … Çağatay Osmanlı Sözlük
haşhaş — is., bit. b., Ar. ḫaşḫāş Gelincikgillerden, kapsüllerinden afyon, tohumlarından yağ çıkarılan bir yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Papaver somniferum) Birleşik Sözler haşhaşhane haşhaş yağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
havvaanaeli — is., bit. b. Küçük beyaz çiçekli bir yıllık bir bitki (Anastatica hierochuntia) … Çağatay Osmanlı Sözlük